ÖĞRETMEN OLMAK

Başkent Üniversitesi Özel Ayşeabla Okullarında uzun yıllardır gururla görev yapıyorum. Gururum önce öğretmen olmaktan sonra da tercih ettiğim kurumumla olan gönül bağımdan kaynaklanıyor.

Dile kolay kırk bir yıl öğrencileriyle bütünleşmek, mesleğinin adanmışlığı ile onların yaşamlarında yer almak… Masumiyetle kendilerini ifade eden öğrencilerin ruhsal ve bedensel gelişimlerine tanıklık etmek… Yıllardır süregelen “Hiçbir şey olmazsan öğretmen ol” anlayışına inat, tüm güçlükleri yüreklilikle göğüslemek ve her seferinde yeniden öğretmen olmak…

Öğretmenlik, erdemli olmanın farklılığını yaşamaktır. Bir yüreğe dokunabilen, öğrencilerine birey olduklarını ve kendilerine koşulsuz saygı duyulması gerektiğini fark ettirebilendir öğretmen. Öğrencileriyle yenilenmek, onların güvenlerini sarsmamak; aksine güven duymanın karşılıklı olduğunu özümsemelerine zemin hazırlamaktır.

Sevgi ve saygının insan olmanın gereği olduğunu benimseyen öğrencilerin, akademik başarılarına katkı sağlamaktır öğretmenlik. Güven ortamının huzurunu öğrencilerine yaşatmak, bireysel farklılıkların çeşitliliğini yaşama geçirerek her bireyi kendi yeterlikleri doğrultusunda başarılı kılmaktır. Aynı zamanda her duruma uyum sağlamak, örneğin içinde bulunduğumuz süreci verimli kılmak adına öğrencileriyle etkileşimin bir ayrıcalık olmasından büyük keyif almaktır.

Şunu önemle belirtmek isterim ki Başkent Üniversitesi Özel Ayşeabla Okullarında görev yapmak da bir ayrıcalıktır. Çünkü 1980 yılında başladığım okulumda hepimiz, ülkemizin en seçkin kurumlarından biri olan okulumuzda yaş aldıkça gençleşiyor, öğretmen olmanın erdemini “Atatürk ve BİZ” bütünlüğüyle yaşıyoruz. Bu anlamda “Kurucu Olmak”, “Yönetici Olmak”, “Öğretmen Olmak” olgusunu kurumsallaştıran ve sürdürülebilirliği konusunda özenle emek veren tüm değerlerimize teşekkür ediyorum.

Öğretmenler Günümüz kutlu olsun!

                                                                                                                                               Necla YILMAZ