BAŞKENT OLUŞUNUN 97.YILINDA ANKARALI OLMAK
Mustafa Kemal Atatürk Büyük Nutuk’ta Ankara için şunları söylüyor: Ankara’ya ilk kabul olunduğum gün 27 Aralık 1919…Sadece bir vatandaş, ulusun bir bireyi idim. Hiçbir sıfatım ve unvanın yoktu. Böyle olmakla beraber Ankara halkı, Dikmen tepesine kadar olan büyük alanı doldurmuş ve beni karşılamıştı. Seğmenler ve tüm karşılayanlar “Vatanı düşmandan kurtarmak için hepimiz ölmeye hazırız.” diyerek beni ve arkadaşlarımı bağrına basmıştı.
Bu sözleriyle Atatürk, Ankara halkı ve Türk ulusu ile ne derece bütünleştiğini kanıtlıyor. Çünkü Atatürk, bu tarihten sonra Ankara’da, 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışından Cumhuriyetin ilanına kadar çok önemli olayları milletiyle birlikte başardı. Kurtuluş zaferine ulaşmak için düzenli ordunun kurulması sağladı. Bu süreçte Ankara, siyasi ve stratejik anlamda büyük başarıların merkezi oldu. Yurdumuzun düşmanlardan kurtarılmasının ardından 13 Ekim 1923’te Ankara, TBMM’de alınan kararla Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olarak kabul edildi.
Kurtuluş zaferinin yaşam kaynağı olan Ankara, başkent olduktan sonra ülkemizin kalbi olarak kısa sürede gelişti ve modern bir kent durumuna geldi. Günümüzde Ankara, Cumhuriyetimizin başkenti olarak yüz yıla yaklaşan gelişmişliği ve yaşanmışlığı ile dünyanın en sayılı kentleri arasındaki yerini almıştır.
Başkent Üniversitesi Özel Ayşeabla Okulları olarak bizler, Ankara’nın Başkent Oluşunun 97. yılında gururluyuz. Büyük Atatürk’ün başlattığı uygarlık yolunda yılmadan yürümek ve çağdaş uygarlık düzeyini aşmak için durmadan çalışmaya kararlıyız.
Ülkemizin farklı bölgelerinden Ankara’ya yerleşmiş olsak da “Hepimiz Ankaralıyız!”.