Ankara Anadolu’nun ortasında, savaş cephelerine eşit uzaklıkta bir kent olmasının yanı sıra tarih boyunca, stratejik yollar üzerinde ve geçilmesi zorunlu olan bir yerleşim yeriydi. İskender, Romen Diyojen, Yavuz Sultan Selim, Timurlenk ve daha nice fatihler, başkomutanlar, askerler bu kentten geçerek hedeflerine ulaşmışlardı.
Tarih boyunca nice komutanları ağırlamış, tarihî olaylara sahne olmuş Ankara’nın asıl önemi ve anlamı şüphesiz Millî Mücadele yılları ile anlaşılmıştı. Mustafa Kemal Paşa, savaşın yönetimi ve haberleşmenin Ankara’dan kolaylıkla yürütülebileceğini öngörmüştü. Ankaralılar da Atatürk’ün kişiliğinde ve gelişinde, kentlerinin hatta yurdun kurtarıcısını görmüş ve bu büyük insana çok büyük ve tarihî bir karşılama töreni yapmışlardı. Ankara o günden sonra bir daha eskisi gibi olmayacak ve Milli Mücadele’nin, hürriyet ve bağımsızlığa kavuşma savaşının yüreği haline gelecekti.
Başkent Üniversitesi Özel Ayşeabla Okulları olarak biz de “Ankara’mızın Başkent Oluşu”nun 95. yıl dönümünü 12 Ekim 2018 Cuma günü kutladık. Fen Lisesi 9. sınıf öğrencilerinden Kutay SABAN günün anlam ve önemini dile getiren bir konuşma yaptıktan sonra İlkokul 3. sınıflardan oluşan koromuzdan “Ankara Marşı”nı dinledik ve koromuza hep birlikte eşlik ettik.
Kurtuluş Savaşı’yla çıktığımız yolculukta, bir çapa misali vatana tutunmamızı sağlayan Ankara’mızın başkentli bireyleri olarak kentimizin hem tarihimizdeki hem de yüreklerimizdeki yerini asla unutmamalıyız. Ankara’mızın en büyük gururu, toprağında Ulu Önder Atatürk’ün yattığı Anıtkabir’i kucaklıyor olmasıdır.
ANKARA ATATÜRK’LE UYUR, ATATÜRK’LE UYANIR.