06 Şubat 2023’te, millet olarak tarifi mümkün olmayan acılar ve kayıplar yaşadık. Yalnızca depreme maruz kalan illerimiz değil, ülkemizle birlikte dünya ülkeleri de yaşanılan doğal afetten etkilendi. Elbette insani duygularımızın kırılganlığını yüreklerimizde yaşıyoruz; ancak imkanlar dahilinde olan durumlara odaklanmak, maddi desteklerin yanı sıra psikolojik travmaları en aza indirerek yaşamın sürdürülebilirliğini mümkün kılmak daha elzem. Bizlere düşen yaşanan afetten dersler çıkararak sorumluluk bilincimizi yaşam adına fırsata çevirmek.

Başkent Üniversitesi Özel Ayşeabla Okulları olarak üniversitemizle işbirliği içerisinde, depreme maruz kalıp Ankara’ya göç eden ailelerin çocuklarının; MEB, Ankara Eğitim Platformu ve dernekler olarak alınan kararlar doğrultusunda başlatılmış olan “Misafir Öğrenci Uygulaması” na kapılarımızı açtık. Fiziki koşullarımız dahilinde Anaokulundan Liseye her şubemize öğrenciler kabul ettik. Tüm öğrencilerimizle ilgili  fiziksel ve psiko-sosyal destek için hazırlıklarımızı tamamladık. Bu süreçte onlar, ailemize dahil olan yeni üyeler olarak eğitim öğretimlerini okulumuzda sürdürecekler.

17-18 Şubat tarihlerinde misafir öğrenci kabul eden Türkiye’deki tüm okullara yönelik zoom platformundan düzenlenen yönetici, öğretmen ve PDR öğretmenleri seminerine katıldık. Değerli uzman eğitmenler Prof. Dr. Sayın Acar Baltaş, Dr. Sayın Yankı Yazgan, Dr. Sayın Tuğçe Poyraz Fındık ve Uzm. Psk. Dan. Sayın Şükran Başarır’dan konuyla ilgili uzman görüşleri aldık. “Kitlesel Afetlere Toplumsal Tepkiler, Çocuk ve Ergenlerin Kriz ve Travmatik Durumlara Verdikleri Tepkiler, Okuldaki Hazırlıklar” ana başlıklarında gerçekleştirilen seminerlerde “takım çalışmasında ortak aklın önemi” sonucunda birleştik.  

Daha büyük aile olarak düşündüğümüzde rehber öğretmenlerimiz, öğrencileriyle bir arada olup onların duygu ve düşüncelerini dinlediler. Masumiyetlerinin ve enerjilerinin ne kadar kıymetli olduğunu ifade ettiler. Ünlü şairimiz Nazım Hikmet’in aşağıdaki dizelerinde anlatmak istediklerini birlikte değerlendirdiler.

Dünyayı verelim çocuklara

Hiç değilse bir günlüğüne…
Allı pullu bir balon gibi verelim, oynasınlar…
Oynasınlar türküler söyleyerek

Yıldızların arasında.
Dünyayı çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim,

Sıcacık bir ekmek somunu gibi…
Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar.
Dünyayı çocuklara verelim
Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı.
Çocuklar dünyayı alacak elimizden
Ölümsüz ağaçlar dikecekler.

Unutmayalım ki çocuklar varsa yaşamın anlamı var. Çocuklar gülerse dünya güler. Çünkü onlar dünyaya yürekleriyle bakıyorlar. İşte bunun için çocuklar umudumuz, geleceğimiz ve dünyamız.

Onlar masumiyetleri ve dürüstlükleri ile dünyayı daha yaşanabilir kılmak için büyük adımlar atacaklar… Atatürk ilkeleri doğrultusunda bilim temelli çalışmalarıyla dünyayı daha yaşanabilir koşullara kavuşturacaklar.

Yeni dünyanın mimarları olarak tüm çocukları sevgiyle kucaklıyor, ailelerine sevgi ve saygılarımızı iletiyoruz.