DÜNYA’NIN EN ESKİ YERLEŞİM YERİ ÇATALHÖYÜK’TEYDİK

Başkent Üniversitesi Özel Ayşeabla Anadolu Lisesi ve Fen Lisesi 10.sınıf öğrencileri olarak Konya Çatalhöyük ile İç Anadolu’nun volkanik ve karstik arazilerine gezi düzenledik. 27 Ekim 2018 Cumartesi günü düzenlediğimiz geziye Tarih Öğretmenimiz Burcu F. Adalı, Coğrafya Öğretmenimiz Zerrin Doğrusöz ile okulumuz Bilim Danışma Kurulu Üyesi Gazi Üniversitesi  Coğrafya Eğitimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sayın Salih Şahin rehberlik etti.

 Hem tarih hem Coğrafya derslerimizde öğrendiklerimizi pekiştirme fırsatı bulduğumuz  gezimizin ilk durağı, yalnız ülkemizde değil Dünya’da da eşsiz tarihe sahip olan Çatalhöyük’le başladı. UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne alınan, günümüzden 9.000 yıl öncesine uzanan bu tarihî alanda, Anadolu’nun ilk yerleşim alanının özelliklerini öğrendik. Höyük-tümülüs-ören yeri kavramlarını, Çatalhöyük ve çevresinin sahip olduğu coğrafî koşulları, ilk “kültür altına alınan tarım ürünleri”ni öğretmenlerimizden dinledik. İkinci durağımız Çumra-Karapınar yol güzergâhı üzerindeki Karapınar Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Alanı idi. Erozyonun tarım alanları üzerindeki olumsuz etkileri ile erozyonla mücadele çalışmaları hakkında bilgi aldıktan sonra dünyanın nazar boncuğu olarak bilinen Meke Maarı’na ulaştık. Gün boyu ziyaret edeceğimiz sulak alanların koruma altına alınmasını sağlayan Ramsar Sözleşmesi hakkında bilgiler aldıktan sonra, derste öğrendiğimiz Maar yeryüzü şeklini yerinde inceleme fırsatı bulduk. İç içe iki patlama kraterinden oluşan Meke Maarı’nda öğretmenlerimizden kayaçların oluşum sürecini dinleyerek taş örneklerini inceledik. Taşları ayırt etmede kullanılan asit deneyini gözlemledikten sonra volkanik bir arazi olan Karacadağ eteklerindeki Acıgöl’e ulaştık. Kapalı havza özelliği nedeniyle suları acı olan bu gölün eşsiz güzelliği hepimizi büyüledi.

Volkanik arazilerin hemen ardından coğrafya derslerinde adını sıkça duyduğumuz karstik yeryüzü şekillerini incelemek üzere Kızören Obruğu’na gittik. Burada yer altı ve yer üstü sularının binlerce yılda oluşturduğu lapya ve obruk gibi yeryüzü şekillerini inceledik. Derinliği 195 metre civarında olan Kızören Obruğu’nun çevredeki onlarca obruk oluşumundan yalnızca biri olduğunu öğrendik.

Gezi alanımızda Anadolu Selçuklu Devleti’nin önemli eserlerinden biri olan kervansaraylar da bulunmaktaydı. Bu eserlerin en önemlilerinden biri, restorasyonu da yapılmakta olan Sultanhanı idi.

Gezimizin son durağı ülkemizin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü’nde güneşin batışını izledikten sonra okulumuza döndük. Tarih ve coğrafya derslerimiz ile ilgili çok güzel kazanımlarla döndüğümüz gezide bize rehberlik eden öğretmenlerimize ve özellikle Doç. Dr. Sayın Salih Şahin’e çok teşekkür ederiz.